23 Eylül 2012 Pazar

Arkadaş İçin Çiğ Balık Bile Yenir Mi?

Yenmez bence. Yenmemeli. “Arkadaş için çiğ tavuk bile yenir.” demiş ya atalarımız, ben katılmıyorum. Tavuk, balık, beyaz et, sağlıklı yaşam, tamam ama çiğ…

Ne popülerse onu yapmıyormuşum. Kısmen haklı bir yargı… Ama ben o şekilde genellenmekten hoşlanmıyorum. “Toplumun aptalca alışkanlık ve ritüellerini, sürü politikalarını reddediyorum.”, diyorum. Ama sıra arkadaşım kafaya taktı: (üniversitedeyiz ama bir sıra arkadaşım var, kanka diyecektim de, çok popüler bir söyleyiş diye es geçiyorum) (evet, tamam, popülmez şeyler yapmayı seviyorum) Bu senenin sonuna dek bana yaptırmayı planladığı üç şey var, benimle birlikte yapmayı:

1 – Pişmemiş balık yemek… “Suşi”… Japonların “Çinliler ne bulsalar yiyorlar, millet bizi görünce ayırt edemiyor, böcük yiyip yemediğimizi soruyor, altlarında kalmayıp biz de saçma bir şey yiyelim, şimdi Çinliler düşünsün!” düşüncesiyle ortaya çıkardıkları bir yiyecek… Çiğ balık… “Öyle değil işte, o ateşte değil ama kendi baharatları, kendi çeşnileri içinde pişiyor, çiğ değil yani.”, diyenler olacaktır. Yemeden cevap veremem buna. Hayatım boyunca da cevap verebileceğimi zannetmiyorum.

2 – Işın Savaşı… Çok garip ya, “Laser tag” için de yok bir Türkçe karşılık. Popüler olan hiçbir şeye Türkçe bir isim uyduramamışız. Üçüncünün de dilimizde bir eşdeğeri bir şeyi yok mesela. Ben bir Türk’üm, bunları garipsemek, bunları reddetmek, benimseyememek benim dilimde de var, kanımda da… Işın savaşına gidip kurtlarımızı dökecekmişiz. Kurtları dökmek ha? Büyük Bozkur… Höst Cem, abartma.

3 – Gitar Yıldızı… Kimse “Bunu niye ‘Gitar Kahramanı’ diye çevirmedik?”, demesin lütfen. Kendi dilinde bile anlamı yok onun. Bizimkinde de anlamsız oluyor. Guitar Hero’yu oynardım belki normal şartlarda… Ama benim şehrimde öyle yerlerde it, kopuk, “apaçi”, “emo” ve lise arkadaşlarım takılıyordu. İyi yerler olmadıklarına inandım hep. Ayrıca beceremem diye korkuyorum sanırım.

Konuyla hiç alakası yok ama bu kadar yabancı isimli popüler şeyden sonra bir şeye, önemli bir şeye dikkatinizi çekmek istiyorum: Gezer marka terlik giyiyorum. Hayır, Gezer marka terlik giymek değil önemli olan. Tabanına baktım geçenlerde, merak ettim neler yazıyor diye. “Made in Türkiye” yazıyormuş. “Öküz herifler İngilizce bilmiyor.”, değil; kendi dillerine ve milletlerine, ülkelerine değer veriyorlar. Kim kendi ülkesi için hindi denmesini ister? Ben istemem, sen de isteme: “I’m from Türkiye”

Tamam, kimi kandırıyorum ki. İradesizim, Burak illa ki yaptıracak istediğini. Arkadaş için çiğ balık yenir. Ama ben kimsenin dili öyle emrediyor diye hindi muamelesi yaptırmamalıyım kendime.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Söyleyecek sözün varsa sen de paylaş.