Sütleğen |
Süsen, cehennem zambağı, eşek lalesi, kırna, mezarlık zambağı, sevsen, sursal, suskal. Başka bir bitkiye verilmiş sekiz farklı isim.
Bu isimlerden bir kısmı birbirine benziyor. Belli ki halk arasında yanlış doğru kullanıla kullanıla dildeki şive farklılıkları gibi onlarda da böyle farklılıklar oluşmuş. Öte yandan bazı isimler, tam anlamıyla yepyeni bir soluk getirmiş çiçeğe. Eşek lalesi ile cehennem zambağı gibi… İlk isimleri atalım, “lale” ve “zambak” kalıyor geriye. Birinin ak dediğine öteki kara demiş.
Bilimsel adı ne olursa olsun, hiç kimse o bitkiye fıçı otu denmesine mani olamaz. “Ne fıçı otu birader? Zehir otu onun adı, cahil misin?” diye itiraz edersen adama, ayaküstü sopa bile yiyebilirsin. Başka bir bakış açısıdır her yeni isim. Zenginleştirir Sütleğen’i. Ya da zaten zengin olan sütleğenin farklı bir yönünü ortaya çıkarır.
Süsen |
Egomuzdan arta kalanımız kadar büyüğüz. Yani oldukça küçüktür insanoğlu. Hatayı hep karşısındakinde bulur. Ve hep hata bulur. Oysa kimse mükemmel değildir. Tartıştığınız bitki cehennem zambağı da değil, eşek lalesi de… Dünyada ama dünya üstü bir şey o, süsen o, süsen, senin dünya gözüyle görüp isimlendiremeyeceğin, isminde son ve en doğru kararı veremeyeceğin bir şey o. Kimsenin kazanamayacağı belliyken böyle kavga etmek neden?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Söyleyecek sözün varsa sen de paylaş.