1 Mayıs 2015 Cuma

Un Prophète (film '09)

Bir sebepten hapse giren genç bir adamın hayatta kalmak için pis işler yapmakla başlayan hikayesini anlatıyor film: Hiçbir şeyken bir şey olma hikayesi. Çok kültürlü: Arap, Fransız, Korsikalı, İtalyan. Çok dilli: Arapça, Fransızca, Korsikaca. (Ne Arapça ne Fransızca bildiğimden dil geçişleri hakkında zerre fikrim yok. Ben altyazıyı okudum, geçtim.)

Fransızcanın eğilip bükülemeyen bir dil olduğunu söylerler ve anlaşılan o ki dilimize doğru çevrilmiş ender filmlerden: “Yeraltı Peygamberi” (Ülkemizde direkt “Peygamber” diyemeyecekleri için.) Oysa bu kez biraz daha hayal gücü katıp “Elçi” ya da “Ulak” olarak çevirmek daha doğru olabilirdi. Filmin ana karakteri Malik sürekli haber taşıdı, ilişkiler kurdu, anlaşmalar yaptı, uyumlu oldu; emir verene kadar emir kulu oldu.

Film boyunca dinsel ögeler de vardı var olmasına, kullandığı maddelere bağlı olarak -ve biraz da yaşadığı sarsıntı- sanrılar gördü “elçi” ama bu sanrılar öldürdüğü adamın “Oku”, dediği kısım dışında dinle ilgisizdi. Bu arada dinle gelen ilk mesajın “Oku” olması o kadar anlamlı ki! Üzerinden yüzyıllar geçti, milenyum geçti, hala bu emri yerine getirmekte ne kadar yetersiziz. Malik de okumaya başladıktan sonra ve kendine bir şeyler katmaya devam edip dil öğrendikten sonra yükselmeye başladı.

Baş roldeki Tahar Rahim iki buçuk saatte birkaç farklı forma büründü: Başlangıçta sakal bıyık kıvırcık saç, bolca kıl; sonra kısacık saçlar ve traşlı bir surat; en sonunda da saçma bir bıyık ve kapanış. O saçma bıyık bende de var, iğrenç bir şey. Aşağıdaki fotoğrafları yan yana getirince fark ettim: Işık giderek artmış ve renkler giderek canlılaşmış, Malik’in hayatı gibi.

Filmden Malik El Djebena. (Oyuncu: Tahar Rahim)
Bu filmlere puan mı versem? Zaten bir şey anladığım yok bir de böyle yapmakla iyice haddimi aşmış olur muyum?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Söyleyecek sözün varsa sen de paylaş.