25 Haziran 2012 Pazartesi

Burnu Havada

“Estetik kaygılar sebebiyle yapılmış bir ameliyat sonucu, cerrahın elinin ayarı yok diye fazla kalkıp 3000 feet seviyesinde seyreden bir burundan söz etmiyorum. Egoizmden söz ediyorum, kendini beğenmişlikten söz ediyorum, kibirden ve başkalarını küçük görmekten… İnsan bir başkasını küçük görmemeli.”

Millet gerçekten çok tuhaf… Şu giriş paragrafının tamamını okuyup sadece “ülkemizde geçerli olmayan bir ölçü birimini kullanmam”a takılabilecek, bu yüzden beni yerebilecek insanlar var dünyada. Ecnebi memleketlerdeki gibi yazdım ya “fit”i, hava attığımı söyleyebilecek insanlar var. Burnum havada ya benim, o yüzden böyle konuşuyorum. Oysa ne kadar saf ve temiz duygularla konuşuyorum, açıklama yapmaya çalışıyorum, aydınlatmaya çalışıyorum. Ana fikir, havadaki burunla ilgili olası yanlış anlamaları gidermekken bir anda gösteriş yapmış oluyorum.

Bu memlekette medeni bir tartışma yapamamak çok acı. “Ali ata bak. Ali ata bak. Ali ata bak.” yazsam “Söylediklerinin bir kısmına gönülden katılıyorum ama bir kısmına şiddetle karşıyım, ayıp!” diyebilecek insanlar var. Gerçi kısmen haklılar da. “Ali bak. Ali bak.” bir yere kadar… Bir noktadan sonra at da Ali’ye bakabilmeli. At herifler yıllarca kendi sınırlı perspektiflerinden bakmışlar dünyaya, sadece “feet”i gören gibi… Hikâyedeki at da bir kez Ali’ye baksın, istedikleri çok mu?

Bütün bunlardan ne sonuç çıkıyor biliyor musunuz? “Avrupa’daki” yerine “Ecnebi memleketlerdeki” dedim, çok ayıp ettim. Aklımca edebiyat yapıyorum işte… Burnum havada benim.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Söyleyecek sözün varsa sen de paylaş.