3 Ağustos 2011 Çarşamba

Kız Arkadaşın Ailesine, Annesine Açık Mektup

Merhaba anneciğim… Bu şekilde hitap ettiğim için hemen rahatsız oldunuz, farkındayım. Asıl sorun da bu belki, bunu hala kabullenememeniz… Ben yine de hanımefendi diye hitap edeyim, rahat edin.

Muhteşem bir kız yetiştirmişsiniz. Ona âşık olduğumu fark etmeden önce, daha hayallerimdeyken bile biliyordum bunu. Gerçek olabileceğine ihtimal vermiyordum ama gerçekmiş. Güzel, zeki, şefkat dolu, inanılmaz bir yaratık o. Bizim kızımız da ona benzesin istiyorum. Hemen her şeyini ondan alsın, bendense sadece şansımı… Kızınızla tanışmamı sağlayan o büyük şansımı…

Evet, muhteşem bir kız yetiştirmişsiniz ama hala yeterince yetişmediğine inanıyorsunuz. Kızınız üniversiteye gidiyor artık. Bu öyle bir eşik ki kızınızın artık kendi kendini yetiştirebileceği anlamına geliyor. Hanımefendi, farkında olmayabilirsiniz ama kızınız reşit artık. Sizin rızanız olmadan kocaya kaçabilir, aile kurabilir, salya sümük içinde geri de dönebilir. Yaşını bahane edip “Daha çok küçük…” diye gezinmeyin ortalıkta rica ediyorum. Evet, sizin küçük kızınız, yaklaşık 20 yaş var aranızda. Ama ne olursa olsun eşşe… ceylan kadar oldu. Bunu kabul edin artık.

Kızınızla iç işlerimizde serbest, dış işlerimizde birbirimize bağımlı olmamız gerekiyordu. Fakat iç dış bütün işleri siz kontrol etmeye çalışıyorsunuz. Çünkü kızınız her an bir hata yapabilir. Bakın hanımefendi, evet, o sizin parçanızı, genlerinizi taşıyor. Bu, onun yüzde ellisini size ait yapmaz; sizi onun annesi yapar. Kızınız kendini bilmez, aklı havada, aptal biri değil. Eğer gerçekten büyük, kabul edilemez bir hata yapabileceğine inanıyorsanız sorun sizde, onu yetiştirende. Gerçekten kötü bir anne miydiniz? Değildiyseniz de bu kontrol deliliğiniz sizi öyle gösteriyor. Ona hak ettiği özgürlüğü verin, sadece hakkı olanı…

“Erkekler kötüdür. Kızınızdan yararlanabilirler, üzebilirler onu, yüzünüzü kızartabilirler.” Bir konuda hemfikiriz: Erkekler kötüdür. Kızınızın üzerinde gördüğüm her göz için aynı içgüdüyle hareket ediyorum ben de. Ama şu ikinci cümle… Aynı siz, kızınıza “Ben sana güveniyorum güzel kızım ama çevreye güvenmiyorum.” da diyordur mutlaka. Çok yanlış buluyorum bu düşünceyi. Hele “Ben çevreye hiç güvenmiyorum güzel kızım, ama sana güvenim tam, beni üzmezsin.” gibi bir alternatifi varken… “Onu siz yetiştirdiniz.” dedim ya. O bir pislik yaptığında değil, siz onun bunu yapabileceğine inandığınızda kızarsın yüzünüz.

“Aman elalem görse ne der?” mi? Siz bizi, kızınızla beni, ne zannediyorsunuz? Ben kızınızın sahibi değilim, sululuk yok aramızda, hatta sıradan bir arkadaşı gibiyim. Siz görseniz ayırt edemezsiniz belki. Hayır, size anlayışsız demek istemedim. Şunu demek istedim: Sayenizde onun elini bile tutamıyorum artık. Aynı masada karşılıklı oturup göz göze gelmemizi sorun mu edeceksiniz? Elalemin ne dediği, düşündüğü değil kızınızın ne yaptığıdır önemli olan. Benimle aynı masada kahve içiyor, gülümsüyor yüzüme, ona iltifat etmeme izin veriyor. “Kızınızın namusu elden gidiyor!” İnsanlar her zaman kötü düşünebilirler. Sizin onları ayıplamanızı gerektirir bu, kızınızın ayıplanmasını değil. Herkes biliyor kızınızın güzel olduğunu. Bunu rahatça söyleyebiliyorum diye kimse kimseyi yargılayamaz.

Lütfen bir daha düşünün. Hayta, kötü niyetli bir insan yok karşınızda. Ben varım. Kızınız gibi üniversiteye giden, idealleri olan, bu ideallere ve hayatına kızınızı ortak etmeye çalışan ben… Benim kendimi anlatmama gerek yok, kızınızdan dinlediklerinize “inanın”. Ben kızınıza talibim. Üniversite bitip de hayatlarımızı rayına oturttuktan sonra artık ne kadar karşı çıkarsanız çıkın onu elinizden alacağım. Siz de farkındasınız bunun. Eğer kızınızı şimdi görmeme izin vermezseniz ben de kendi kızımı sizden sakınmak zorunda kalabilirim. Ayrıca eşim için de katı kurallar koymam gerekebilir. Bu katı kurallar yüzünden kızınız, evliliğini noktalamak zorunda da kalabilir. Sizin küçük bir “özgür bırakamama” ihmaliniz, kızınızın ömür boyu üzülmesine neden olabilir. Evet, tehditlerimin çoğu kızınıza yapmaya kıyamayacağım şeyler… Ama torun sevgisinden mahrum kalabilirsiniz, onda ciddiydim.

Hürmetler…

Damat adayınız ve henüz varlığına tahammül edemediğiniz genç...

2 yorum:

  1. Öyleyim biraz. Derdim kaynanamla değil aslında, ona bunları anlatamayan sevgilimle.

    YanıtlaSil

Söyleyecek sözün varsa sen de paylaş.