“Erkekle kızdan arkadaş olmaz.” Bu kadar basittir erkek. Düşüncesi budur. Peki, arkadaşın olmayan birine âşık olabilir misin? Sevgili biraz da arkadaş değil midir? Orada da “Erkek, hoşlanmadığı kızla arkadaş olmaz.” diye cevap verir. “Hoşlanmak nedir?” desen de “Sarışın, uzun boylu, zayıf, yüzü güzel…”
Sevgilileriniz için değerli olduğunuzu mu sanıyorsunuz? Birçoğunuz değilsiniz. Sizi özel yapan bir şey yok. Tenis mi oynuyorsunuz? Etekle oynanıyor, bacaklar açıkta. Çok mu kitap okuyorsunuz? Az yaşıyorsunuz, safsınız, tavlanmanız, kandırılmanız kolay. Siz de mi Duman’a bayılıyorsunuz? Konserine falan götürür sizi, içki falan da varsa… Neyse tamam, ana fikir anlaşılmıştır herhalde. Erkek kafası böyle çalışır. Sizin karakterinizle zerre alakadar değiller, sizden nasıl yararlanabilecekleriyle alakadarlar… Akıl Oyunları filmini hatırlayın. Bir bara girdiğinde kızları güzelliklerine göre sıralamıştı başrol; zekâlarına, yeteneklerine, kişiliklerine göre değil, güzelliklerine göre… Gerçi orada fikirler, amaçlar da farklıydı; çok hızlı gelişiyordu olaylar. Ecnebi işte.
Erkek seni ne kadar tanımak ister? Senle ilgili ne bilmek ister? “Etrafında benden başka erkek yok, varsa bile kolayca uzaklaştırabilirim.” Bu kadar… Etrafında ondan başka erkek olmasın çünkü “erkek, hoşlanmadığı kızla arkadaş olmaz.” Hayır, madem böyle bir düşüncesi var; “maço” diyip geçelim, anladık diyelim. Ama kendisi yeri gelir kız kankasıyla ders çalışır, yeri gelir kız bir arkadaşıyla konsere gider.
“Nasıl ya? Sevgilim beni ben olduğum için sevmiyor mu?” Kızım, seviyorsa seviyordur zaten. Sevmiyorsa güzelsindir ya da ulaşılması daha kolaysındır. Sorun şu ki bu üçünden hangisi yüzünden sana tahammül ediyor, onu ayırt etmek çok zor. Sonuçta hepiniz “Bana çok sadık, ben çok da güzel değilim, ben iyi aile çocuğuyum zordur beni tavlamak.” diye düşünmüyor musunuz? Öyle düşünmüyor musunuz? Hah!
Evet, yukarıda dediğim gibi… Seni gerçekten seviyor olması gibi bir ihtimal de var. Bütün genellemelerde bir hata payı var, gerçekten seven insan tabi ki vardır. Kendine hemen hiçbir zaman toz kondurmayan erkek böyle bir konuda “Ben hatayım, farklıyım.” demekten geri durmaz. “Ya, erkek olmaktan utanıyorum bazen. Erkekler kızları cinsel objeler olarak görüyorlar. Oysa o kadar narin, o kadar kıymetli varlıklardır ki kızlar! :))) <3 Ben gerçek aşka inanıyorum ayrıca. Manitam olsana yavrum!” O kızı kandırmak için herkesi, kendini bile satar erkek, öyle de iğrenç bir türüz. Ama şunu rahatlıkla söyleyebilirim. Bence kızlar çok narin, çok kıymetli varlıklardır. Ben, gerçek aşka inananlardanım <3 Bazı erkeklerin kızlar hakkındaki fikirlerini duyunca tüylerim diken diken oluyor :(((
Kız olan, sana bir tüyo daha: Yukarıdaki gibi, sohbete, mesaja gülücük koyarken birkaç tane ağız yapan erkekten olabildiğince uzağa kaç. Başka yere taşın, ismini değiştir, yeni bir hayat kur, yeni bir facebook hesabı aç ve sakın ama sakın o adama yaklaşma. O adam ya sözü edilen “odun” heriftir ya da tamamen masumdur, saftır, salak falandır işte. Onunla bir gelecek kuracağına yalnız öl.